Eğitim programının açılış programına DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, Almanya Federal İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Markus Kerber, DİTİB yönetim kurulu üyeleri, eyalet birlikleri ve dini istişare kurulu başkanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

DİTİB Genel Başkanı Türkmen burada yaptığı konuşmada, bugün din görevlilerinin eğitim programını başlatarak, sadece DİTİB için değil bütün Almanya için tarihi bir güne tanıklık ettiklerini söyledi.

DİTİB'in Türkiye’den gönderilen ilahiyat fakülteleri mezunu din görevlilerinin çok yönlü bilgi ve tecrübelerinden on yıllardır istifade edildiğine değinen Türkmen, "Dini personelin eğitimi öncelikli olarak dini cemaatlerin alanı ve görevidir. Devlet dini cemaatleri bu konuda destekler ancak belirgin olamaz. Bu süreç Almanya‘da maalesef yanlış zemin üzerinde tartışılmaktadır” dedi.

Çok dilli din görevlilerine olan ihtiyacın kendilerini 2006 yılında Uluslararası İlahiyat Programını (UİP) hayata geçirmelerine vesile olduğunu belirten Türkmen, “Bugün burada gelecek iki yılda din görevlisi olarak eğitim görecek 24 kişilik ilk ilahiyatçılar grubu ile başlangıç yapacağız. Başka gruplar yakın bir zamanda bunu takip edecektir. Bunun finansmanını sınırlarını zorlasa da, DİTİB kendi bütçesinden karşılayacaktır. UİP mezunlarının yanı sıra Alman ilahiyat fakülteleri mezunları da pratik ağırlıklı ikinci eğitim bölümüne geçmiş olacaklar. Bugünkü bu başlangıç organizasyon ve finans kaynağı bakımından yeni zorluklar getirmesine rağmen, yeni ufuklar da açacaktır.” ifadelerini kullandı.

İslam ilahiyat eğitiminin pratik değil, teorik ağırlıklı bir eğitim olduğunu belirten Türkmen, Almanya'daki din görevlisi ihtiyacına bugün başlattıkları eğitim seminerleri vesilesiyle cevap vermeyi hedeflediklerini söyledi.

Almanya’daki Müslümanların ihtiyaç ve taleplerini ilke edinen öncü bir teşkilat olduğunun altını çizen Türkmen koşuşmasını şöyle tamamladı: “Eğitim programının değerli ilahiyatçıları, sizler de aynı şekilde bu konuda öncü konumundasınız. Sizden sonra gelecek nesiller sizlerin bilgi ve tecrübelerinden faydalanacaktır. Bu bağlamda özellikle sizlere ve tabi ki Almanya genelindeki üyelerimize teşekkür ediyorum. Çünkü ancak sizlerin finansal katkı ve bu amaçla yaptığınız yardımlarıyla Almanya‘nın bütün İslami cemaatlerine açık olan bu eğitim programı gerçekleşebilmiştir. Ayrıca bugün büyük bir ilgi ve alaka gösteren ve sevincimizi bizlerle paylaşan bütün kıymetli misafirlere, öğretim görevlilerine, katılımcılara ve basın mensuplarına teşekkür ediyorum.”

Bugün hem DİTİB hem de Almanya'da yaşayan Müslümanlar için önemli bir gün olduğunu söyleyen Almanya Federal İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Kerber ise, “Bugün hava iyi ama daha da iyileşecek bugün önemli bir gün. En büyük dini teşkilat olan DİTİB, bir eğitim programına başlıyor. Bugün hem DİTİB için önemli bir gün, hem Almanya için önemli bir gündür. Almanya'da sosyalizasyonu gerçekleştirmiş, Almanya'da büyümüş, hayatının merkezi Almanya olan gençlerin Almanya'da din görevlisi eğitimi almaları önemlidir. İslam'ın Almanya’yı kendine vatan edinmesi için de bu eğitim önemlidir. DİTİB cami mensupları için ve Almanya'da yaşayan bütün Müslümanlar için de mutluluk verici bir gündür” dedi.

Alman üniversitelerinde 2 binin üzerinde Müslüman öğrenci, İslam ilahiyat eğitimi aldığını söyleyen Kerber şöyle devam etti: “İmam eğitimi konusu yeni değildir. 2006 yılında Alman İslam Konferansı'nın ‎başından beri gündemdeydi. 2009 yılında da Almanya'da din adamı yetiştirme konulu bir karar alınıp ‎yayınlandı. Bu konu yeni başlayan Almanya İslam Konferansı'nın da gündemindedir. DİTİB’in kendi ‎merkezinde bu programa başlaması mutluluk vericidir. Bu eğitime ancak üniversiteden ilahiyat mezunu olanların katılabilmesi de belli bir seviyeyi gösteriyor. Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde de öğretmenlik eğitimi alanların haricinde ‎camide görev yapabilmek için eğitim alanlar da var.”

Almanya ‎yani Alman toplumu açısından bu eğitimin başlamasına sevindiğini belirten Kerber sözlerini şöyle tamamladı: “Alman üniversitelerinde 2 binin üzerinde Müslüman öğrenci, İslam ilahiyat eğitimi almaktadır. Bu teorik eğitimden sonra pratik eğitim ‎zamanı da bu eğitimin önemli bir parçasıdır. Alman vatandaşı olup UIP mezunu olanların yanında Alman üniversitelerinden mezun olanların da ‎bu eğitime katılabilmeleri güzeldir.”