Tweet |
Düsseldorf Başkonsolosluğu binasında düzenelenen törene, Düsseldorf Başkonsolosu Ali İhsan İzbul,UID Düsseldorf Bölge Başkanı, DİTİB Düsseldorf Başkanı,DİTİB Eyalet Birligi Düsseldorf Başkanı,IGMG Düsseldorf Başkanı,Türk Federasyon Neuss Başkanı,Konsolosluk çalışanları ve vatandaşlar katıldıi
15 Temmuz şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan etkinlik, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle devam etti.
Başkonsolos İzbul, burada yaptığı konuşmada,'' Demokrasimize kasteden Fetullahçı Terör Örgütü, FETÖ'nün darbe girişiminin sekizinci yıl dönümünü idrak ediyoruz. FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki ihaneti Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde milletimizin ortaya koyduğu üstün cesaret ve kahramanlıkla bertaraf edilmişti.
Başkonsolosluğumuzda milletin zaferini STK'larla ve vatandaşlarımızla beraber kutluyoruz. Yakın tarihimizin bu en alçak darbe girişiminde yaralılarımızdan daha sonra vefat edenlerle birlikte toplamda 252 vatandaşımızı şehit verdik. Her biri vatanımız için toprağa düşmüş, askerimiz hükmünde olan on beş Temmuz şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet,yarın yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Darbecilere karşı koyarken yaralanan kahraman gazilerimize sağlık ve afiyet temenni ediyorum. Toplumların tarihlerinde nesiller boyu unutulmayacak dönüm noktaları vardır. Milletimizin 15 Temmuz akşamı başlayan darbe girişimini akamete uğratması işte bunlardan biri İstiklal Harbi'mizin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal de ya İstiklal ya ölüm demişti.
İlk değil ancak son devletimiz olan cumhuriyetimizin milli iradenin üstünlüğü temeli üzerinde payidar olacağını 15 Temmuz gecesi dosta düşmana bir kez daha göstermiş olduk. 15 Temmuz Cumhuriyet tarihinde demokratik yollardan seçilmiş siyasetçilerin düzmece bir mahkemeyle idama mahkum edildiği yirmi yedi Mayıs'la başlayan darbeler ve müdahaleler serisinin sonunda da milletin zaferidir.
Başkonsolos İzbul,O geceTürk halkı demokrasi, canı pahasına savundu. Bu kahramanca tepki, darbecilerin ön görmediği yanıttı. FETÖ iltisaklı ordu birlikleri,İstanbul'daki, Boğaziçi Köprüsü gibi kilit noktaları işgal etmek üzere kışlalarını terk ederken savaş uçakları ve taarruz helikopterleri, meclis cumhurbaşkanlığı yerleşkesi,Genelkurmay Başkanlığı ve Emniyet Müdürlüğü gibi stratejik hedefleri bombalarken binlerce sivil bu hain darbe girişimini durdurmak için sokaklara döküldü. Darbeciler iki yüz elli iki masum vatandaşımızı öldürdü ve binlerce kişiyi yaraladı.
Başkonsolos İzbul,Ankara'da Türkiye Büyük MilletNMeclisi bombalanırken Sayın Milletvekillerimizin milletine manetine nasıl sahip çıktıklarını Genel Kurmay Başkanlığı binası önünde vatandaşlarımızın darbeciler üzerlerine ateş ederken karşılarında duruş Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığında darbecilerin alçakça bombaladıkları kahraman polislerimizin cesaretini asla unutmak mümkün değildir.
Yaşayanları idrak etmek için FETÖ'nün gerçek yüzünü anlamak gerekir. FETÖ bin dokuz yüz altmışların sonlarında sözde dini hareket olarak kurulmuştur. Eğitimi ve dinler arası diyaloğu teşvik etmek kisvesi altında kötü niyetlerini örtbas etmeyi başarmıştır. FETÖ mensu orduya,kolluk kuvvetlerine, yargıya ve çok sayıda devlet kurumuna onlarca yıl boyunca ince hesaplı ve geniş çaplı bir biçimde sızmaları kapsayıcı bir plan dahilinde gerçekleşmiştir.
FETÖ eğitim kurumlarının önemli bir bölümünü kontrol etmekle kalmamış aynı zamanda çok sayıda finans kurumuna da sahip olmuştu. Banka hesapları FETÖ'nün sanayi ve ticaret alanlarındaki önde gelen isimlerinin yanı sıra kamu ve halkın içindeki mensupları tarafından da Dini duyguları istismar eden birçok sivil de FETÖ'nün mali kaynaklarına katkıda bulunmak için tuzağa düşürüldü.
Nihai hamlelerini gizlice beklerken dünyanın dört bir yanındaki okullarından elde edilen gelir bu hesaplara aktarıldı. FETÖ'nün amacı
yalnızca elebaşları Fethullah Gülen'e sadık olan radikal,köktenci bir rejim kurmaktı.
Başkonsolos İzbul,Darbe girişimleri başarılı olsaydı bugün çok farklı bir Türkiye'yle karşılaşırdınız.Demokrasi var olmaz. Temel hak ve özgürlükler süresiz olarak askıya alınırdı.
Milletimiz aşırılık yanlısı bir rejimin tahakkümü altına girerdi. Türkiye'nin savunma ve dış politikası savrulur.
Uluslararası güvenlik, bölgesel istikrar ve düzensiz göç alanlarında sonuçları Avrupa'yı da etkileyecek vahim bir tablo ortaya çıkardı. Kanlı darbe girişiminin ardından devlet kurumları ve ordunun da dahil olduğu kamu kesiminin yanı sıra özel sektörde de FETÖ iltisaklı kişi ve şirketlere yönelik bir temizliğe başlandı. Darbe girişimini bazı önde gelen isimler yakalandı.
Başkonsolos İzbul,Diğerleri ise adaletten kaçtı ve yabancı ülkelere sığındı. Türkiye'nin FETÖ'ye karşı yürüttüğü mücadeleyi benzer şartlar altında her ülke tereddütsüz yapar. Söz konusu mücadele diğer ülkelerin anayasal düzenini tehdit eden temel hak ve özgürlükleri tehlikeye atan örgütlere karşı yürüttüğü mücadeleden farksızdır. Alınan tüm tedbirler hukukun üstünlüğü ilkesine ve yasalara uygundur.
FETÖ vize kara para aklama ve silah kaçakçılığı dahil birçok örgütlü suç faaliyetlerinde de bulunmaktadır. Dünyada giderek artan sayıda hükümet FETÖ'nün kendileri içinde oluşturduğu tehlikeyi anlıyor ve gerekli adımları atıyor.
Sonuç olarak FETÖ mensupları birçok ülkede kamu ve özel sektörden temizleniyor. Yurt dışında bu terör örgütüne bağlı birçok okul iki bin on altı yılından sonra Türkiye Maarif Vakfı'na devredilmiştir.
Başkonsolos İzbul,Geçmişte PKK, DHKPC ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadelede olduğu gibi eninde sonunda tüm ülkeler ve Avrupa ülkeleri de FETÖ'nün terör örgütü niteliğine vakıf olacaklar.
Ve bu örgütün resmen izlenmesi, mensuplarının iade edilmesi, sözde okullarının devredilmesi ve varlıklarının dondurulması gibi talepleri karşılayacaklardır.'' şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından konsolosluk bahçesinde Aziz şehitler ve gaziler bir kez daha saygıyla, minnetle anılarak Herbir kahramanların adını taşıyan balonları göğe salındı