Bugun...



FÖTEV NRW'den çağrı, 'Türkçe dersinin yeri okullardır'

Kuzey Ren Vestfalya Türk Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTEV NRW) Eş Başkanları Dr. Aysun Aydemir ve Dr. Ali Sak, STK‘ların ve özellikle de camilerin görevlerinin, Türkçe dersi vermek olmadığını, Camilerimizin öncelikle ibadet yerleri olduğunu belirterek, 'Her ülkede olduğu gibi dil eğitimi devletin himayesi ve gözetiminde, pedagojik formasyona sahip öğretmenler tarafından okullarda verilir' dediler.

facebook-paylas
Güncelleme: 02-06-2024 01:20:46 Tarih: 01-06-2024 14:01

FÖTEV NRW'den çağrı, 'Türkçe dersinin yeri okullardır'

FÖTEV'den yapılan basın açıklamasında, 'Kuzey Ren Vestfalya Türk Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTEV NRW) olarak yıllardır Eyalet Eğitim ve Okul Bakanlığı nezdinde Türkçe dersleri başta olmak üzere, Türk kökenli velilerimizin haklarını takip etmekteyiz. Bu bağlamda anadili dersi öğretmen kadrolarının artırılmasını, okullarda Türkçe konuşma yasağının kaldırılmasını sağladık. FÖTEV NRW’nin girişimleri ve uzun süren çabalarıyla Essen Üniversitesi nezdinde Türkçe İlkokul Öğretmenliği bölümünün açılmasını sağladık. Türkçe dersleri, FÖTEV NRW`nin ana çalışma alanlarından birisidir. Türkçe, Alman eğitim sistemi içinde 60 yıllık bir geleneğe sahiptir. Kuzey Ren Vestfalya, Rheinland Pfalz, Hamburg ve Niedersachsen, kısmen de Berlin gibi eyaletlerde Türkçe dersleri Eyalet Okul ve Eğitim Bakanlıklarının sorumluluğundadır. Türkçe, kurs konumundan çıkıp ilk ve ortaokullarda anadili dersi olarak ve seçmeli yabancı dil dersi olarak orta okul ve liselerde not ortalamasını etkileyen branş dersleri arasında yerini almıştır. Özellikle Kuzey Ren Vestfalya ve Hamburg Eyaletleri bu bağlamda oldukça gelişmiş bir uygulama geleneğine sahiptir. Bu tür uygulamaların tüm eyaletlerde yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi için Almanya çapında değişik STK’larla (Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu ATÖF, Almanya Türk Veli Dernekleri Federasyonu FÖTED, Almanya Türkçe ve Çok Dilli Eğitim Birliği BTMB) birlikte büyük çaba sarf etmekteyiz. Gözlemlerimize ve bize ulaşan bilgilere göre özellikle Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı‘nın (YTB) son yıllarda giderek artan maddi desteği ile „hafta sonu okulları“ adı altında değişik dernek ve camilerde Türkçe dersleri verilmektedir. Ve hatta daha da ileri gidilerek camilerde Türkçe Eğitmen Kursları açılmaktadır. Son olarak Bielefeld örneğinde olduğu gibi Türkçenin cami ve sivil toplum kuruluşları üzerinden sunulmasını Türkçeye verilebilecek en büyük zarar olarak görmekteyiz. Konuyla ilgili yıllardır emek sarfeden bizler bu tür uygulamaların acilen durdurulmasını talep ediyoruz.

Bu talebimizi şöyle gerekçelendirebiliriz: Bu uygulamalar Türkçenin giderek okul sistemi dışına atılmasının önünü açacak, toplum içinde görünürlüğünü kaldırarak prestijini zedeleyecek, Hollanda örneğinde olduğu gibi belirli derneklerin inisiyatifinde kalıp zamanla kaybolup gidecektir. Ayrıca bu tür uygulamalar değişik siyasi nedenlerden dolayı Türk unsuruna şüpheyle yaklaşan Alman kamuoyunun güvenini daha da azaltacak, bu konuyla uğraşan STK’ların, özellikle de Veli ve Öğretmen derneklerininin çalışmalarına ve bu bağlamda Türkçeye önemli ölçüde zarar verecektir. Diğer taraftan bu gelişmeler, okullardaki Türkçe dersine katılımı daha da olumsuz etkileyecek bir sürecin önünü açacaktır. Bunun yanı sıra, yıllarca eğitim bakanlıklarına taleplerde bulunarak Türkçenin okullarda eğitim sisteminin bir parçası olması ve mevcut bulunduğu konuma gelmesi için büyük çaba sarf etmiş olan bizlerin emeklerini boşa çıkarma tehlikesi doğuracaktır. STK‘ların ve özellikle de camilerin görevi, Türkçe dersi vermek değildir. Camilerimiz öncelikle ibadet yerleridir. Her ülkede olduğu gibi dil eğitimi devletin himayesi ve gözetiminde, pedagojik formasyona sahip öğretmenler tarafından okullarda verilir. Dini veya siyasi görüşler temel alınarak çocuklara farklı farklı dil eğitimi verilmemelidir. Okullar bilgi ve bilim yuvasıdır. Türkçe, okullarda öğretmenler tarafından verilir ve verilmelidir de. Türkçe derslerinin camilerde verilmesi, pedagojik, sosyolojik ve dil bilimi açısından ve aynı zamanda siyaseten de yanlıştır. Türk toplumunun kendi içinde ayrışmasını güçlendireceği gibi Türk-Alman diyaloğunu da ciddi şekilde zedeleyecektir. Türkçenin Alman toplumunda yerini alabilmesi ve saygınlığını artırabilmesi, öğrencilerin okul, meslek ve akademik eğitim başarılarının yükseltilmesi ancak konuyla birebir ilgilenen Türk STK‘larının öncülüğünde, Türk ve Alman makamları ile yakın ve ortak işbirliği çerçevesinde olabilir. Bu alandaki eğitim çalışmaları ise öncelikle veli ve öğrenci odaklı yaklaşımlarla mümkündür. Bu çalışmalar çerçevesinde üniversitelerde Türkçe öğretmenliği bölümlerinin açılması büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla FÖTEV NRW olarak, Türkçe ve Türk kültürü başta olmak üzere gençlerimizin eğitimdeki başarılarının artırılmasına dönük gerekli uyarılarımızı yapmayı, Türk ve Alman makamları ile yakın işbirliğimizi devam ettirmeyi ve bu yöndeki çalışmalarımızı hızlandırmayı kendimize bir görev bilmekteyiz. '







İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNCEL Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI