Tweet |
Medyanın, kamuoyunu doğru, objektif, ön yargılardan arındırılmış, tarafsız bilgilerle aydınlatan, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu belirten İletişim Başkanı Altun, "Ülke ve dünya gündemiyle ilgili gerçek bilgilerin halka aktarılması, toplumsal bilincin oluşturulması, güncel sorun ve sınamalara karşı yenilikçi çözüm önerilerinin ortaya konulması, sesini duyuramayan kesimlerin kamuoyu nezdinde temsil edilmesi ancak sağlıklı bir medya ikliminde mümkün olacaktır. Bu doğrultuda hakikatin ışığında ve mesleki etik ilkeleri doğrultusunda görev yapan tüm gazeteciler, son derece muteber bir mesleğin mensupları olarak kabul edilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
İletişim Başkanı Altun, Cumhuriyet'in 100. yılını geride bırakırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye Yüzyılı'na vasıl olunan bu dönemde medya mensuplarının, ülkenin birçok alanda gerçekleştirdiği atılımların yanı sıra uluslararası başarılarının duyurulmasında önemli rol icra ettiğini bildirdi.
İletişim imkânlarının her geçen gün geliştiği, bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı bir ortamda bütün dünyanın doğru bilgiye en saf ve yalın hâliyle ulaşma ihtiyacı hissettiğini vurgulayan İletişim Başkanı Altun, günün dünyasının en önemli sorunlarından birisinin "hakikat krizi" olduğunu ve bu kapsamda ardı arkası kesilmeyen dezenformasyon kampanyalarının büyük bir sınama hâline geldiğini ifade etti.
İletişim Başkanı Altun, mesajında şunları kaydetti:
"Böyle bir atmosferde gerçeğin yansıtılmasını kendine görev edinmiş, etik ve habercilik ilkelerine bağlı gazetecileri ve onların çalışma azimlerini en güçlü dayanaklarımızdan birisi olarak kabul ediyor, ülkemizde ve uluslararası alanda adil bir medya kültürünün sürdürülmesini daha müreffeh ve daha barışçıl bir dünyanın vazgeçilmez unsurlarından biri olarak görüyoruz.
Ne yazık ki Gazze'de 7 Ekim'den bu yana yaşanan hadiseler, insanlık için son derece kritik bir görevi ifa eden gazetecilerin basın özgürlüğü, haber alma hakları bir yana, yaşam haklarından bile mahrum bırakıldığını gözler önüne sermektedir. Üzülerek ifade ediyorum ki, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 100'den fazla gazeteci hayatını kaybetmiş ve birçok basın mensubu yaralanmıştır. Bu vesileyle Gazze başta olmak üzere, mesleği başında hayatını kaybeden bütün gazetecilere Allah'tan rahmet diliyorum.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak bugün olduğu gibi önümüzdeki süreçte de basın mensuplarının hakkını, hukukunu korumaya, mesleki yaşamlarını kolaylaştırmaya, tüm dünyada örnek çalışmalar gerçekleştirmeleri adına kendilerine destek olmaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, gece gündüz demeden büyük bir özveriyle çalışan, mesleklerini hakikat düsturuyla yerine getirme gayretinde olan, doğruluktan, adaletten ve objektiflikten ödün vermeyen tüm gazetecilerin ve basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü tebrik ediyor, her birine çalışmalarında başarılar diliyorum."